Rusya'nın giriş izni vermediği Ukrayna pasaportlu yaşlı kadın, İstanbul Havalimanı'nda kalıyor

Rusya'nın giriş izni vermediği Ukrayna pasaportlu yaşlı kadın, İstanbul Havalimanı'nda kalıyor
Rusya'ya dönmek isteyen ama Ukrayna pasaportu taşıdığı için bu ülkeye kabul edilmeyen Bikmukhametova, 9 Ekim'den bu yana İstanbul Havalimanı'nda mahsur kaldı.

İstanbul Havalimanı'nda bir aydır bekleyen 70 yaşındaki Ukrayna vatandaşı kadın, "Terminal" filmindeki Tom Hanks karakterine dönüşmüş durumda. Rusya'ya dönmek isteyen ancak Ukrayna pasaportu taşıdığı için bu ülkeye kabul edilmeyen Bikmukhametova, 9 Ekim'den bu yana İstanbul'da sıkışıp kalmış durumda.

Ülkesi Rusya'ya dönmek istediğini vurgulayan Bikmukhametova, "Rusya'ya, Ryazan kentindeki ailemin yanına gitmek istiyorum. Eşim orada yatılı bir pansiyonda kalıyor. Onu oradan 9 Ekim'de almam gerekiyordu. Sizden (yetkililerden) Rusya'ya girmeme ve kocamın yanına dönmeme izin vermenizi rica ediyorum" dedi.

Yaşadığı Ryazan kentindeki eşine kavuşmak için Ukrayna'dan yola çıkan Bikmukhametova, ailesinin yanında yaşadığı Rusya'ya geri dönebilmek için Türk topraklarında mahsur kaldı.

Bir süre önce Ukrayna'da konut belgelerini teslim etmek için seyahat eden kadın, işlerini bitirip tekrar İstanbul üzerinden Moskova'ya gitmek üzere uçuş yaptı ancak Rusya'dan gelen haber, Ukrayna vatandaşı olduğu için ülkeye girişinin engellendiği yönünde oldu.

KARMAŞIK, BÜROKRATİK DURUMA ÇÖZÜM BULUNAMIYOR

Ukrayna pasaportu ile Rusya'ya giriş yapamayınca, geri gönderilen Bikmukhametova, İstanbul Havalimanı'nda zorunlu bir bekleyişe mahkum oldu. Havalimanı çalışanlarının yardım ettiği yaşlı kadın, havalimanındaki yolcu katındaki kontuar bölgesinde eşyalarıyla birlikte kalmaya devam ediyor. O, ülkesine dönmeyi ve eşini görmek istiyor; ama kimse, bu karmaşık bürokratik duruma çözüm bulamıyor.

BİKMUKHAMETOVA KİM?

b10.jpg

Bikmukhametova, Sovyetler Birliği döneminde Ryazan'da dünyaya geldi. Eşi, SSCB ordusunda görevli bir Tatar subaydı ve aile olarak Sovyetler Birliği'nin çeşitli şehirlerinde yaşadılar. SSCB'nin dağılmasının ardından Poltova'da yaşamaya başlayan aile, dönemin yeni sınırları ve devletleriyle birlikte Ukrayna vatandaşlığına geçmek zorunda kaldı. Eşi, Ukrayna ordusundan ayrıldıktan sonra Rusya'ya yerleşti fakat Bikmukhametova, yalnızca Ukrayna pasaportu taşıyarak Rusya'ya giriş yapmakta zorlanıyor.

Bugün İstanbul Havalimanı'nda, ülkesine geri dönmeyi bekleyen kadın, bir aydır aynı yerde kalıyor ve ne zaman bu çıkmazdan kurtulacağına dair henüz net bir yanıt yok.

TERMİNAL FİLMİ KONUSU

terminalafis.jpg

Steven Spielberg'ün yönetmenliğini üstlendiği ve gerçek bir olaydan esinlendiği bu politik komedi, Doğu Avrupa'da kurgusal bir ülke olan Krakozhya'dan New York'a gelen Viktor Navorski'nin hikayesini anlatıyor. Tom Hanks'in oynadığı Viktor, Amerika'ya gelirken ülkesinde yaşanan bir askeri darbe sonucu pasaportunun geçersiz hale geldiğini öğrenir.

Krakozhya'da çıkan iç savaş nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri, ülkesini bağımsız bir devlet olarak tanımamaktadır ve Viktor, bir vatansız olarak havaalanında mahsur kalır. Bu durumda, John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda beklemek zorunda kalır.

Viktor'un tek sahip olduğu şey, valizi ve bir kutu fıstık olmakla birlikte, bu sırada havaalanı çalışanlarıyla yakın ilişkiler kurmaya başlar. Aralarındaki dostane bağ, bir hostes olan Amelia (Catherine Zeta-Jones) ile gelişen duygusal bir bağa dönüşür. Ancak güvenlik müdürü Frank Dixon (Stanley Tucci), Viktor'u bir bürokratik kaos olarak görüp ondan bir an önce kurtulmak için çeşitli yollar arar. Viktor ise zamanla İngilizce öğrenmeye çalışırken, babasının sevdiği bir Amerikalı müzik grubunun eksik olan imzalı fotoğrafını tamamlamak için bu yolculuğa çıktığını hatırlatır.

Aylarca havaalanında mahsur kaldıktan sonra, Krakozhya’daki iç savaş sona erdiği ve ülkesi yeniden tanındığı haberini alır. Viktor’a, artık Krakozhya'ya dönebilmesi için gerekli izin verilir. Ancak bu süreç, Viktor'un hayatını etkileyen bir başka dönüm noktasına da yol açar: Amelia, evli bir adamla ilişkisini sürdürmektedir ve bu Viktor için büyük bir hayal kırıklığına yol açar.

Viktor sonunda Krakozhya'ya dönmeye karar verir. Dixon, onu tutuklamak ister, ancak havaalanı güvenlik görevlileri, Viktor'un huzur içinde ayrılmasına izin verir. Viktor, New York’tan Benny Golson'ın sahne aldığı oteli ziyaret eder ve yıllardır süren yolculuğunu tamamlayarak son imzayı alır. Sonunda bir taksiye binip, "Eve gidiyorum" diyerek hikayesini sonlandırır.

Film, bürokrasi ve insan ilişkilerinin incelikli bir şekilde işlendiği, eğlenceli ve dokunaklı bir yapım olarak öne çıkıyor.

Kaynak:T24