Özel: Erdoğan olmasaydı öğrenci bursu 8 bin 300 TL olacaktı

Özel: Erdoğan olmasaydı öğrenci bursu 8 bin 300 TL olacaktı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan’ın politikaları yüzünden öğrencilerin bursunun 8 bin 300 TL yerine 2 bin TL olduğunu belirtti. Özel, gençlere Avrupa standartlarında eğitim ve fırsatlar sunacaklarını duyurdu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 17. Olağan Gençlik Kolları Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, öğrencilerin yaşadığı ekonomik zorluklara dikkat çekti. Özel, KYK kredisi ve bursunun yeterli olmadığını belirterek, "Eğer Erdoğan olmasaydı, bugün öğrenciler 8 bin 300 lira burs alacaktı" dedi. Ayrıca, Türkiye'deki gençlerin eğitim ve istihdam sorunu yaşadığını vurgulayan Özel, öğrencilere daha iyi yaşam ve barınma koşulları sunmayı vaat etti. Özel, Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında, gençlerin eğitim ve yaşam standartlarının Avrupa seviyesine çıkarılacağına söz verdi.

Öğrencinin yaşam maliyeti 22 bin.920 TL

Özel'in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyleydi:

"Türkiye'de 198-14 yaş arası 100 gençten 31'ine ne okulda eğitim verebiliyoruz ne istihdam edebiliyoruz. Almanya'da bu rakam sadece yüzde 9 ABD'de 14 Türkiye'de ise bu rakam yüzde 31. İşte ne işte ne eğitimde olanların aklı yurtdışında oluyor. İstanbul Planlama Ajansı'nın son çalışmasına göre öğrencilik aylık yaşam maliyeti 22 bin.920 TL oldu. İstanbul'daki öğrencinin enflasyonu yüzde 57. Geçen yıl İstanbul'da öğrenci evinde kalan bir öğrencinin aylık yaşam maliyeti 12 bin 500 iken şimdi 18 bin 750 TL oldu. Özel yurtta kalan öğrencinin aylık yaşam maliyeti 16 bin 341 liraya çıktı."

"Erdoğan olmasaydı burs 8 bin 300 lira olacaktı"

KYK'nin üniversite öğrencilerine aylık 2 bin lira kredi ve burs verdiğini hatırlatan Özel, "Yani günlük 66 lira 66 kuruş. İstanbul'da bir kaşarlı tostun fiyatı 70 lira yani verdikleri parayla bırakın 3 öğünü bir öğünde bir kuru tost yenilemiyor. Bu durumda Recep Tayyip Erdoğan geçmişe atıfla diyordu ki biz geldiğimizde kredi 45 liracıktı. Şimdi 2 bin TL yaptık. O 45 liracık simit 255 tane simit alıyordu Bu gün övündüğü 2 bin TL sadece 133 tane simit alabiliyor. Bülent Ecevit döneminde verilen O 45 lira diye küçümsediği bursla o gün 1,5 çeyrek altın alınıyordu. Bugünkü 2 bin lira çeyrek çeyrek altın alınıyor. Tam 8 katlık erime var. Birçok farklı kriteri alıp o günkü burs parasını bugüne uyarladığınızda bugün kredi tutarı 8 bin 300 TL oluyor. Erdoğan olmasaydı öğrenciler bugün 8 bin 300 TL burs alacaktı." dedi.

"Türkiye’de 100 öğrenciden sadece 14’üne yurt var"

“İstanbul’da 100 öğrenciden sadece 2,6’sına yurt var. Türkiye’de 100 öğrenciden sadece 14’üne yurt var. 2019’dan bu yana ülke genelinde 70 yeni yurt kazandırdık. Ankara’da yurt ve farklı sahip çıkma yöntemleriyle öğrencilerimizin barınma sorununa katkı sağlıyoruz. Ve şunu söylemek gerekir ki; ‘Köprüler yaptım, yollar yaptım, büyük büyük şehir hastaneleri yaptım’ diyenler niçin yurt yapmıyorlar? Yapmıyorlar, çünkü öğrencilerin sokakta kalmasını, sokakta kalmayacağına göre başka yerlere gitmesini, tarikatların, cemaatlerin kucaklarına gitmelerini ve oradan kendilerine güya bir nesil devşirmeyi planlıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında, her şehirde TOKİ’nin en öncelikli görevi Cumhuriyet yurtlarını inşa etmek ve hiçbir öğrencimizi cemaatlere ve tarikatlara muhtaç etmemektir. Tabii geliyorlar diyorlar ki, ‘Gençlerle iletişim kurmak zor.’ Zor ama bir dön bak bakalım gençlerin iletişim kurması ne kadar zor? 2023 yılında, bir yıl önce krediler, bin 250 lira iken 25 GB‘lik telefon tarife paketi 160 liraydı. Yani bir yıl önce verilen kredinin yüzde 13’ü. Bugün aynı paket 500 lira oldu. Bugünkü kredinin yüzde 25’i. Dörtte biri internete gidiyor ki bu paket gençlere kolay kolay yetmiyor. Ve bizim gençlerimizin kredi ile karşılaştırıldığında sinema bileti alması… Geçen sene 20 bilet alan kredi bu sene 9 bilet alabiliyor. Geçen sene 50 tiyatroya gidebilirken bu sene 28 tiyatroya gidebiliyor.

"Biz iktidara yürüyen partiyiz"

"Biz iktidara yürüyen Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Biz birlikte girdiğimiz ilk seçimde partimizi 47 yıl sonra hep birlikte birinci parti yaptık. Nasıl mı yaptık? Gençleri siyasetin merkezine koyan bir gelenekten geliyoruz. Mustafa Kemal Atatürk, canı pahasına kurtardığı bu ülkeyi ve kendisine teklif edilen, hangisini tercih etse kimsenin itiraz etmeyeceği başkanlık ya da krallık ya da padişahlığa devam eden tek adam rejimleri olabilecekken bu ülkeyi önce bir Cumhuriyete teslim etti. Sonra da bu Cumhuriyeti kime teslim etti? Bir dönüp bakarsanız başarılı bir askerdi, genelkurmay başkanlarına teslim edebilirdi. Öyle yapmadı. İyi bir devlet adamıydı, kendisinden sonraki cumhurbaşkanlarına bırakabilirdi. Öyle yapmadı. Ne partinin genel başkanına, ne milletvekillerine, ne bir başkasına. Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu Cumhuriyeti en çok güvendiklerine, gençlere, sizlere emanet etti"

"Beka sorunu, gençlerinin dünyanın gelişmiş ülkelerini düşlemesidir"

"Bu boğuşmanın sonucu olarak da maalesef anketlerin ortalamasında gençlerin yüzde 70'i 'İmkan bulursam yurt dışına giderim, orada yaşarım' demektedir. Ben onu şöyle anlatıyorum; 4 gençten 3 tanesi kafada valizleri toplamış. Bakın işin zor ve ürkütücü tarafı valizlerin kafada toplanmasıdır. Sonra o gün gelince yatağın üstüne atarsın valizi, 15 dakikada toplarsın. Ama 4 gençten 3'ü, düşüne taşına anacığının gözünün içine baka baka, belki yitirdiği babacığının mezarının başına gidip düşünüp eğer bu memleketten gitmeyi kafaya koyduysa işte gerçek beka sorunu budur. Kimse, Cumhur İttifakı, Erdoğan, Bahçeli beka sorununu bir başka yerde düşünmesinler. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Türkiye üzerinde hayal kurmaları, Türkiye'yi işgal etmek istemeyi düşünmeleri emin olun bu beka sorunu değildir. Çünkü bunu denediler, geldiler ve Gazi'nin dediği gibi 'Geldikleri gibi gittiler.' Yine giderler. O beka sorunu değildir. Esas beka sorunu, dünyanın gelişmiş ülkelerinin o ülke üzerinde hayal kurması değil, o ülkenin gençlerinin dünyanın gelişmiş ülkelerinde hayal kurmasıdır. Bu yüzden bu salonun en önemli görevi seçilecek olan yeni genel başkanın, yeni MYK'nın görevi; bu ülkeden umudunu kesmiş olan gençlerin yeniden bu ülkede hayal kurmasını sağlayacak bir ortamı yaratmaktır, bu en büyük mücadelemizdir. Bunu başaracağız. Türkiye'de 18-24 yaş arası yüz gençten 31'ine ne okulda eğitim verebiliyoruz ne de istihdam yaratabiliyoruz. Bu rakam Almanya'da sadece yüzde 9. Amerika'da bile bu rakam yüzde 14. Türkiye'de ise bu rakam yüzde 31. Ne işte ne eğitimde olanların aklı yurt dışında oluyor"

"İstanbul'da öğrencinin enflasyonu yüzde 57"

"İstanbul Planlama Ajansı'nın son çalışmasına göre; geçen yıl İstanbul'da özel yurtta kalan öğrencinin aylık yaşam maliyeti 14 bin 500 lirayken, bu yıl yüzde 57 artışla 22 bin 920 oldu. Yani İstanbul'daki öğrencinin enflasyonu yüzde 57. Geçen yıl İstanbul'da öğrenci evinde kalan bir öğrencinin aylık yaşam maliyeti 12 bin 500 lira iken şimdi 18 bin 750 lira oldu. Özel yurtta kalan öğrencinin aylık barınma ücreti 10 bin 360 liradan 16 bin 341 liraya çıktı. Kredi ve Yurtlar Kurumu üniversite öğrencilerini 2 bin lira veriyor. Yani günlük 66 lira 66 kuruş. İstanbul'da bir kaşarlı tostun fiyatı 70 lira. Yani verdikleri parayla bırakın 3 öğünü, bir öğünde bir kuru tost yenilemiyor. Ve bu durumda Recep Tayyip Erdoğan geçmişe atıfla diyordu ki 'Biz geldiğimizde kredi 45 liracıktı, şimdi 2 bin lira yaptık'. Bakın o 45 liracık krediyle 205 tane simit alınıyordu. Bugün övündüğü 2 bin liraya sadece 133 tane simit alabiliyor. 45 lira diye küçümsediği Bülent Ecevit hükümetinin verdiği öğrenci bursu 1,5 çeyrek altın alıyordu. Bugünkü 2 bin lira çeyrek çeyrek altın alıyor. Yani o günden bugüne bakınca tam 8 katlık bir erime var. Eğer Erdoğan olmasaydı bugün 8 bin 300 lira kredi parası alacaktı öğrenciler. İstanbul'da 100 öğrenciden sadece 2,6'sına yurt var. Türkiye'de 100 öğrenciden sadece 14'üne yurt var. Ve şunu söylemek gerekir ki; 'Köprüler yaptım, yollar yaptım, büyük büyük şehir hastaneleri yaptım' diyenler niçin yurt yapmıyorlar? Yapmıyorlar çünkü öğrenciler sokakta kalmayacağına göre başka yerlere gitmelerini; tarikatların, cemaatlerin kucaklarına gitmelerini ve oradan kendilerine güya bir nesil devşirmeyi planlıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidarında her şehirde TOKİ'nin en öncelikli görevi, 'Cumhuriyet Yurtları'nı inşa etmek ve hiçbir öğrencimizi cemaatlere ve tarikatlara muhtaç etmemektir"

"Kamuda mülakatları kaldıracağız"

"Nitelikli eğitimi sadece zengin ailelerinin ulaşabildiği bir imkan olmaktan çıkaracağız. Gençler arasında ayrımcılığı ortadan kaldıracağız. İktidarımızda liseyi bitiren her genç, çok iyi bir yabancı dil bilecek ve dünyayla rekabet edecek teknolojik donanıma sahip olacak. Kamuda mülakatları mutlaka kaldıracağız. Öğrencilerimize nitelikli eğitim, güvenli, sağlıklı, mutlu yaşam ve insanca barınma olanakları sunacağız. Öğrenci burs ve kredi tutarlarını yükseltecek, ihtiyaç sahibi öğrencilerin tamamının kredi değil, burs kullanmasını sağlayacağız. Gençlerin iletişim özgürlüğünü, ulaşım özgürlüğünü, sosyal aktivite özgürlüğünü ve bunlara kolay erişimlerini mutlaka sağlayacağız. Hepsi Avrupa standartlarında bir eğitim, teknoloji ve ekonomik güce kavuşana kadar mücadele edeceğiz. Bu ülkeyi yeniden gençlerin ülkesi haline getireceğiz."

Kaynak:dha