Tunç Soyer'den normalleşme itirazı: İktidara nefes aldırdı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in seçimlerin ardından başlattığı normalleşme sürecine parti içinden eleştiriler tırmanıyor. Olağanüstü kurultay çağrıları ve Esenyurt’a kayyum atanmasından sonra tırmanan gerilimde bir hamle de eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den geldi.
Soyer sosyal medya hesabından yayınladığı “Yaşasın Mücadelemiz” başlıklı yazısında şu eleştirilerde bulundu:
CHP’de kurultay tartışması derinleşti, Sarıbal'dan tepki: Özel'in tavrı kibirli ve tehditkar
"SERT MUHALEFET YAPILMIYOR"
CHP yönetimi, vatandaşın iktidardan umudunu kesmiş olması nedeniyle, iktidarı genel seçime zorlayacak ve kendisinin vatandaş nezdinde itibarını ve güvenilirliğini artıracak sert bir muhalefet yapmak yerine “normalleşme” ya da “yumuşama” adıyla bilinen bir strateji uygulamayı tercih etmiştir.
Bu strateji, iktidar politikaları nedeniyle mağdur olmuş milyonları ve bir an evvel iktidar olmak isteyen CHP seçmenini hayal kırıklığına uğratmıştır.
CHP'nin 81 il başkanı ortak açıklama yaptı: Kurultay istemiyoruz
Geçen yedi buçuk aylık süre iktidara nefes aldırmış, yeni kurgularla yeni bir gelecek tasarımı yapmasına imkan vermiştir.
Adeta iktidarın politikalarının meşruiyetini sağlayan normalleşme stratejisi, vatandaşların itirazına, isyanına önderlik etmek yerine iktidarın politikalarının vatandaş nezdinde normalleşmesine ve vatandaşın her geçen gün umudunu kaybetmesine sebep olmuştur.
"ÇARESİZLİĞE DERMAN OLACAK GÜÇ CHP'DE"
Oysa memlekete ve geleceğine dair güven ve umudunu kaybeden milyonların, çaresizliğine çare, derdine derman olacak en büyük güç CHP’dir.
Bu nedenle, derhal, “ERKEN GENEL SEÇİM” en ısrarlı ve en öncelikli siyasi talep haline getirilmelidir.
Bu nedenle bir an evvel normalleşme stratejisi terk edilerek, “mücadele muhalefeti” ve vatandaşın yüzünü güldürecek politikalar ortaya konmalıdır. CHP, her gün iktidarın politikalarına karşı mücadele vererek yaşamının sürdürmeye çalışan milyonların mücadelesine ortak olmalı, bu mücadelede nefes olmalı, çözüm üretmelidir.
Müzakere yapılacaksa, tüm muhalefet partileri ile birlikte, iktidarın nasıl devrileceğine dair stratejiler üzerine ve bir “Türkiye İttifakı” yaratmak amacıyla yapılmalıdır.
Yoksulluk edebiyatının karın doyurmadığını bilen ve yoksulluğu zaten bizzat yaşayan vatandaş; Cumhuriyet Halk Partisi iktidara gelirse:
• Enflasyonu nasıl indireceğini,
• Hayat pahalılığını nasıl durduracağını,
• İşsizliği nasıl ortadan kaldıracağını,
• “Yurtta barış dünyada barış” ilkesi ile Türkiye’nin uluslararası ilişkilerini nasıl düzelteceğini’
• Tarımda ithalat politikalarını nasıl sonlandıracağını,
• Dışa bağımlı enerji, yatırım, finans politikalarını nasıl değiştireceğini,
• Eğitim, sağlık, adalet politikalarının neler olduğunu
• İleri teknoloji, inovasyon, girişimcilik, yapay zeka konularında nasıl bir vizyona sahip olduğunu duymak istemektedir.
Can yakıcı sorunlarla boğuşan insanlarımız, ne normalleşme ne de suni gündemlerin arkasından giden bir CHP değil, Türkiye’nin tüm sorunlarını çözmeye muktedir olan ve bunun için cesurca iktidarı devirmeyi birinci önceliği olarak ortaya koyan bir siyasi liderlik ve parti programına sahip bir CHP görmek istemektedir.
101 yaşında ve Cumhuriyet Devrimini gerçekleştirmiş bir siyasi partinin, insanları kutuplaştırarak iktidarını sürdüren bir yönetimle değil, başka siyasi partilere de oy veren tüm vatandaşlarla “normalleşmesi”ne ihtiyaç vardır.
"BEDELİ AĞIR OLACAK, İKTİDAR ISKALANIP KAÇIRILACAK"
Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminin çok ivedi olarak bu tercihi yapmamasının bedeli çok ağır olacak ve 22 seneden sonra ilk kez bu kadar çok yaklaştığımız iktidar ıskalanıp kaçırılacaktır.
Bu tercih aynı zamanda Parti içi sorunların ve kargaşanın sonlanmasına ve tek yürek olarak iktidara yürünmesine de vesile olacaktır.
Parti Yönetiminin bu tercihin gereklerini yerine getirmesi ve bunun için Parti’nin tüm evlatlarının sesine kulak vermesi, örgütün önünü açması şarttır. Bu talep, iktidar olmak isteyen tabanın talebidir ve hiçbir güç bunu engelleyemeyecektir.
CHP, hem iktidardan hem muhalefetten umudunu kaybeden tüm vatandaşların umudu olmayı başarmak zorundadır.”
Kaynak:Haber Merkezi