İmamoğlu, kreşleri hatırlattı: Halk düşmalığına izin vermeyeceğiz

İmamoğlu, kreşleri hatırlattı: Halk düşmalığına izin vermeyeceğiz
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın kapatmaya çalıştığı kreşleri hatırlatarak; ''Halk düşmalığına izin vermeyeceğiz'' dedi.

İktidar, CHP'li belediyelere yönelik baskısını tüm hızıyla sürdürürken; kreş gibi halkçı uygulamalara da savaş açtı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, MEB'e bir yazı göndererek kreşlerin kapatılmasını talep etti. İktidarın bu hamlesine tepkiler yağdı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın, Milli Eğitim Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü'ne 1 Kasım'da bir yazı göndererek belediyelere ait kreşlerin kapatılmasının istendiği ortaya çıktı.

Yazıda, "Sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğunun tespit edildiği bu yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin ve bu program kapsamındaki eğitim öğretim faaliyetlerinin yapıldığının tespit edildiği" ifadelerine yer verildi.

Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılında verdiği karar ile Belediye Kanunu’nun ''Belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açabilir'' hükmünü iptal ettiği belirtilen yazıda, belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyeti konusunda uyarılarak yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ve mevcut yerler hakkında kanun hükümlerine göre hareket edilmesi konusunun belediyelere bildirilmesi istendi.

rrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr.png

Yazıyı alın çöpe atın

Bakanlığın kararına tepki yağdı. “Bin tane kreş açtık açmaya devam edeceğiz” diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Bu millet bu kötülüğün altında kalmaz. Bu kötülüğü yanınıza bırakmaz” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bakanlığın kreş kararına; “Senin yazın vız gelir, tırıs gider. Hadi gel de kapat” tepkisini gösterdi. İmamoğlu şöyle konuştu:

“Bu akıl da diyor ki bize kadınları ve çocukları ihmal edin. 105 kreş açtık. Daha ilgincini söyleyeyim mi adayları kreş vaadinde bulundu. Daha dün, sekiz ay önce. Neden? Ben ‘Bizim kreşlerimiz sizin Kanal İstanbul projenizi yendi’ dedim. Bizim kent lokantalarımız milletin vicdanıyla sizi alt üst etti, yerle bir etti. Şimdi kalkıyorsunuz milli eğitim bakanı olarak ‘Bu kreş işi MEB’in, siz kapatın’ diyorsunuz. Niye açmadınız? Şu an açtığımız kreşlerde bin 500 kişi çalışıyor. Bu kreşlerde çalışanların yüzde 97’si kadın. Şimdi 20 bin annenin yararlandığı kreşleri ‘Kapat’ diyorsun. Böyle bir işin siyaseti olmaz. Senin yazın vız gelir, tırıs gider. Hadi gel de kapat. Bana her şeyi soran, sorgulayan çocuk lazım kardeşim. Sorgulamayan değil. Bugün bin tane çalışanımız varsa yarın 3 bin tane olacak. Siz bu yazınızı alın çöpe atın.”

Bakan tekin yalan söylüyor

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı açıklamasında, belediyelere ait kreş ve gündüz bakımevlerinin “okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunamayacağı” ifade edildi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de "Bizim belediyelere gönderdiğimiz yazı, kreşlerle alakalı değildir" dedi. Tekin’e yanıt veren İmamoğlu ise “Bakan, ‘kreşle alakalı değil anaokulu ile alakalı’ demiş. İşte resmi yazı burada. İlk satırdan itibaren belediyelerin kreşlerini dile getiriyor” dedi.

Murat Kurum, 100 kreş sözü vermişti

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belediyelere yönelik kreşlerin kapatılması ve yenilerinin açılmaması kararı vermesinin ardından Bakan Murat Kurum’un kreş vaadi yeniden gündeme geldi. Murat Kurum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı sırasında 100 kreş açma sözü vermişti. Kurum, "İstanbul İçin Hızlı ve Sağlam Adımlar Lansmanı"nda yaptığı açıklamada, "Biz, ilk yıl içerisinde İstanbul’da tam 100 kreş açacağız" demişti.

Kreşlerden elinizi çekin

SOL Parti'den yapılan açıklamada; “Tarikatlara serbest olan okul öncesi eğitim, yerel yönetimlere yasaklanamaz! Kreşlerin kapatılması kadınlar için eve bağımlılık ve yoksulluk demektir, kabul edilemez. Özellikle dar gelirli ailelerin nefes alabildiği kamusal alanlardır. Cemaatlere ve yüksek ücretli özel kurumlara mahkum olmak istemeyen milyonlarca insanın hayatını kolaylaştırmaktadır. Bu hizmetin engellenmesi, aileleri ekonomik ve sosyal bir kaosa sürükleyecektir''

Kaynak:Haber Merkezi