Aşırı turizm ve kirlilik Salda Gölü'nün sonu olabilir: Suyun çekilmesi 100 metreyi aştı
Emine Erdoğan'ın, hakkında "Hiçbir şekilde burayı betonlaştırmayacağız, asfaltlaştırmayacağız" dediği Salda Gölü dünya genelinde Koronavirüs salgını nedeniyle ziyaretçilere kapatılmıştı. Salda Gölü'nde inşaat çalışmalarının başladığını duyuruldu. Korona salgını gerekçe göstererek ziyarete kapatılan, doğallığına dokunmayacağız denilen gölde iş makineleri çalışmaya başlayıp Salda Gölü'nün doğal yapısı tahrip edilmeye başlanmıştı.
"Betonlaştırmayacağız"
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da Bölgede vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği yapıların dışında herhangi bir yapıya izin verilmediğini söyledi. Kurum, "Yapacağımız proje kapsamında bu yapıların dışında herhangi bir yapı yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir şekilde burayı betonlaştırmayacağız, asfaltlaştırmayacağız" diye konuşmuş ancak Salda hızla alarm vermeye başladı.
Burdur'da Mars gezegenindeki toprak yapısına benzerliğiyle tanınan Salda Gölü, son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle büyük bir tehdit altına girdi. Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, gölün yüzey alanının son 5 yılda 44 kilometrekareden 41 kilometrekarenin altına düştüğünü, bu kaybın özellikle kıyı kesimlerinde 18 ile 100 metreyi bulan çekilmelerle sonuçlandığını açıkladı. Ayrıca, göldeki derinlik de 180 metreyi aşarak kayıplar yaşanıyor.
Aşırı insan faaliyeti ve turizm gölü kurutabilir
“Ayakkabıyla bile girmeyin” denmişti! Salda Gölü alarm veriyor
Salda Gölü’nde yaşanan bu değişiklik, aşırı insan faaliyetleri ve kirlilikle birleşince, gölde bulunan beyaz adacıkların kararmasına, yüzeyde büyük su kayıplarına ve biyokimyasal reaksiyonlarla birçok bölgenin kurumasına yol açtı. Dr. Kesici, göldeki biyokimyasal reaksiyonların ardından kıyı kesimlerinde 20-50 metreye kadar kurumuş alanlar ve derin yarıkların oluştuğunu vurguladı.
Aşırı sondaj ve yanlış kullanım Salda'nın sonu olabilir
Türkiye'nin en derin 3. gölü olan Salda'nın huni şeklindeki yapısı, su kayıplarını daha da artırıyor. En derin noktasında 180 metrenin altına düşen su seviyesi, bazı yerlerde 16 metrelik azalmalar yaşandığını gösteriyor. Dr. Kesici, göldeki bu su kayıplarının toprağın çürümesine ve ileride obruk oluşumlarına yol açabileceğine dikkat çekiyor. Gölün havzasındaki aşırı sondaj ve yer altı su kaynaklarının yanlış kullanımı da, Salda'nın toprak yapısına zarar vererek büyük tahribata neden oluyor.
İklim krizinden çok insan baskısı
Salda Gölü'nün sorunlarının, iklim krizinden çok insan baskısından kaynaklandığını belirten Dr. Kesici, gölü besleyen derelerin üzerindeki göletler, yüzey akışını engelleyen yöntemler ve aşırı sondajın göldeki su kaybını hızlandırdığını vurguladı. İnsan baskısı, turizm ve tarım faaliyetleriyle birleşerek, gölde kirlilik ve kuraklığın başlıca sebepleri haline gelmiş durumda. Kesici, Salda Gölü'nün sadece üzerine düşen yağmurla beslenebildiğini belirterek, sürdürülebilir bir çözüm için acil önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Kaynak:dha-haber merkezi