Diyanet'in programı: Şimdi de okullar Kuran kurslarına dönüştürülüyor

2023-2024 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konulan düzenleme ile Kuran kurslarının kapsamı genişletildi.

BirGün'den Feray Aytekin Aydoğan'ın haberine göre; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hazırladığı programa göre, tüm okullar, yurtlar ve pansiyonlar din eğitimi faaliyetleri için kullanılacak.

Çocuklara yönelik din eğitimi, 4-6 yaş grubu için yarım veya tam gün kurslar, 7-10 yaş grubu için ise “öğretim programları” şeklinde düzenleniyor.

Diyanet'ten "etekli erkekler" benzetmesi: Kadınlar çalışmayı yaşam felsefesi haline getirmesin

Bu kurslarda görev almak için öğretmenlik eğitimi yerine sertifika yeterli görülmesi, on binlerce atama bekleyen öğretmen varken mesleğin itibarsızlaştırıldığı eleştirilerine yol açıyor.

Diyanet şimdiden 2025 bütçesinin 43 buçuk milyonunu matbaa giderlerine harcadı

Üstelik bu düzenleme, çocukların bilişsel ve psikolojik gelişimlerine zarar verebileceği yönünde endişeler yaratıyor. Uzmanlar, soyut düşünce yetisi henüz gelişmemiş çocukların yoğun dini eğitime maruz bırakılmasının telafisi mümkün olmayan hasarlara neden olabileceğini belirtiyor.

Eğitimde eşitsizlik derinleşiyor

Kamu ve özel okullarda kulüp etkinlikleri ve kurslar yüksek ücretlerle sunulurken, Kuran kurslarının ücretsiz olması yoksul aileler için bu programları zorunlu hale getiriyor. Ailelerin ekonomik çaresizliği, bu programlara yönelimi artırırken, bilimsel ve laik eğitimin önceliklendirilmesi gerektiği savunuluyor.

Etkinliğe Erdoğan da katılmıştı: Diyanet’in 7’nci Din Şûrası’na milyarlar harcandı

Edirne Laik Bilimsel Eğitim Çalışma Grubu'nun verilerine göre, yalnızca Edirne’de 19 okulda 396 ilkokul öğrencisi bu kurslara yönlendirilmiş durumda.

Eleştiriler, bu tür uygulamaların okulların asli görevi olan laik, bilimsel, karma ve nitelikli eğitimi gölgelediği yönünde yoğunlaşıyor.

Diyanet'e göre Ali Erbaş "israftan kaçınmalı"

Uzmanlar, bu düzenlemenin eğitimde dini referansların ağırlığını artırdığını ve laik eğitimin temel prensiplerini tehdit ettiğini vurguluyor.

Toplumun farklı kesimlerinden gelen talepler ise laik ve bilimsel eğitimin korunmasına yönelik adımlar atılması gerektiğini işaret ediyor.