Migren sıradan bir hastalık değil insanlık tarihi kadar eski bir baş ağrısı

Migren sıradan bir hastalık değil insanlık tarihi kadar eski bir baş ağrısı
Yapılan son araştırmalara göre migrenin sıradan bir baş ağrısı olmadığı ve epilepsi ile akraba bir hastalık olduğu ortaya çıktı. Ayrıca migrenin yaratıcılığı artırırken bir yandan da ileri y6aştaki depresyon riskini artırdığı ortaya çıktı.

Euronews'te yer alan habere göre migren, sadece fiziksel bir rahatsızlık olmanın ötesinde, duygusal ve nörolojik etkileriyle hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyen karmaşık bir hastalık olarak öne çıkıyor. Nöroloji ve Elektronörofizyoloji Uzmanı Dr. Melek Özarslan, Euronews’a yaptığı açıklamada, migrenin birçok insan için sıradan bir baş ağrısı gibi algılanmasının tehlikeli olduğunu vurguladı. Hastalar, migren nöbeti öncesinde görme bozuklukları ve kulak çınlaması gibi duyusal sorunlar yaşayabiliyor.

MİGREN İNSANLIK TARİHİ KADAR ESKİ BİR BAŞ AĞRISIDIR

Migren, insanlık tarihi kadar eski bir baş ağrısı türü olarak kabul ediliyor ve genetik bir hastalık olarak çeşitli tetikleyicilerle hayatı zorlaştıran nöbetler halinde kendini gösteriyor. Dr. Özarslan, son yıllarda yapılan araştırmaların migrenin özellikle kadınlar arasında yaygın olduğunu ortaya koyduğunu belirtiyor. Lancet Neurology Dergisi’nde yayımlanan bir makaleye göre, migren dünya genelinde 1 milyardan fazla kişiyi etkileyerek küresel ekonomiye önemli bir yük getiriyor.

NÖBET ÖNCESİ HALİSÜNASYONLARA SEBEP OLUYOR

Migrenin nöbet benzeri bulgularla seyretmesi, onu epilepsi ile de benzer kılıyor. Dr. Özarslan, “Migrenin ortaya çıkış biçimleri, özellikle nöbet öncesinde beliren halüsinasyonlarla devam eden auralar yüzyıllardır incelenmesine rağmen, hakkında çok az şey biliyoruz” dedi. Kadınların yaklaşık yüzde 20'sinin, erkeklerin ise yüzde 8'inin migren hastası olduğu biliniyor.

KADINLARDA ERKEKLERE GÖRE 3 KAT DAHA FAZLA

Migrenin tedavi sürecinde hala belirsizlikler yaşandığını ifade eden Dr. Özarslan, migrenin hormonlarla ilişkili olarak genç yaşlardaki kadınlarda erkeklere göre üç kat daha fazla görüldüğünü belirtti. Bu nedenle adet dönemlerinde baş ağrısının şiddetlendiğini, gebelik ve menopozda ise hafiflediğini kaydetti. Ayrıca, baş ağrısına iştahsızlık, bulantı, kusma gibi belirtilerin eşlik edebileceğini söyledi.

ÇİKOLATA, KAKAO VE ALKOL MİGRENİ ARTIRIYOR

Migreni tetikleyen faktörlerin kişiden kişiye değiştiğine dikkat çeken Özarslan, stres, hormonal değişimler, uyku düzeni ve belirli gıdaların önemli rol oynadığını vurguladı. Özellikle çikolata, kakao, alkollü içecekler ve çeşitli hazır gıdaların migreni artırabileceği konusunda uyardı.

BOTOKS MİGREN ATAĞINI ÖNLEYEBİLİYOR

Migren tedavisinde son yıllarda botoks uygulamasının devrim niteliğinde olduğunu belirten Dr. Özarslan, bu tedavinin bir yıl boyunca migren ataklarını önleyebildiğini söyledi. Ayrıca, migren aşıları ve yeni ilaçların geliştirilme aşamasında olduğunu vurguladı.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ UMUT VERİCİ

Dr. Özarslan, "Migren genetik bir hastalık, ancak kader değil. Uygun ilaç tedavileri ve yaşam tarzındaki düzenlemelerle kontrol altında tutulabilir" diyerek bilimsel araştırmaların ve yeni tedavi yöntemlerinin umut verici olduğunu dile getirdi.

MİGREN YARATICILIĞI TETİKLİYOR

Migren, yaratıcılık ile de ilişkilendirilmiş; bazı çalışmalar, migren hastalarının beyinlerinde artan bağlantılar olduğunu ve bunun yaratıcı süreçleri etkileyebileceğini göstermektedir. Ancak erken yaşta başlayan migren ataklarının, ilerleyen dönemlerde depresyon riski taşıdığına da dikkat çekildi.