İlker Yıldız

İlker Yıldız

Neden uçak almıyorsunuz?

İzmir günlerdir yanıyor.

Günlerdir süren orman yangını hâlâ kontrol altına alınabilmiş değil. Alevler yalnızca çam ağaçlarını değil, ülkenin akciğerlerini yok ediyor. Ekosistemdeki hayvanları yok ediyor.

Yaşamın kendisini yok ediyor.

Evet, iklim krizi artık bir bilimsel teori değil, yanmakta olan bir gerçek. Rüzgarın şiddeti, hava sıcaklığının mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmesi, orman zeminindeki kuruluk gibi etkenler yangının yayılmasında büyük rol oynuyor. Ama iklim değişikliği, ihmalkarlığın bahanesi olamaz.

Bu arada şunu da söylemek isterim. Yangın sabotajla da çıkmış olabilir. Zira Alevin Çocukları adındaki terörist organizasyon bazı noktalardaki yangını kendilerinin çıkardığını yazdılar.

Orman yakmak benim gözümde vatana ihanettir.

Ya da enerji şirketleri de suçlu olabilir.

Uzmanlar bu yangının çıkış noktasında enerji nakil hatlarının rol oynayabileceğini söylüyor. Bu yeni bir iddia değil. Geçmişte de benzer sebeplerle yangınlar yaşandı. Ama ne hikmetse, enerji şirketlerine dokunulmazlık tanınıyor. Tazminat, hesap sorma ya da denetim? Yok. Sanki suçlu sadece “hava durumu”ymuş gibi davranılıyor.

Neyse konumuz bu değil. Yangın çıkabilir. Küresel ısınmadan dolayı yangın artık bu ülkenin gerçeği. Deprem gibi, sel gibi.

Buradaki esas konu önlem almak.

Yerli İHA’larla övünen, SİHA üretimiyle övünen, yerli otomobil TOGG ile vitrin süsleyen bir iktidar neden hâlâ orman yangınlarına havadan müdahale edemiyor?

Savunma sanayiinde geldiğimiz noktayı her fırsatta anlatanlar, neden orman yangınları için yerli üretim yangın söndürme uçakları geliştirmeyi düşünmüyor? Neden bu ülkenin milyonlarca hektarlık orman varlığı, hâlâ ya kiralık yabancı uçaklara, ya yetersiz helikopterlere ya da yıllardır hangarda bekletilen Türk Hava Kurumu uçaklarına mahkûm?

THK’nın yangın söndürme filosu bir dönem Türkiye’nin en büyük umut kaynağıydı. Ancak son yıllarda bu uçakların devre dışı bırakılması kamuoyunda büyük tepki topladı. Uçakların bakımsız olduğu, yedek parça sıkıntısı yaşandığı öne sürüldü. Ancak başka iddialar da var: Özellikle 2019’dan sonra bazı THK uçaklarının özelleştirme ya da satış yoluyla elden çıkarıldığı konuşuluyor.

Bu iddialar ne resmi olarak doğrulandı ne de yalanlandı. Ancak şeffaflıktan uzak bu süreç, akıllarda derin soru işaretleri bıraktı. Neden bakım yapılmadı? Yapılamıyorsa neden kamuoyuna açık bir şekilde bu durum anlatılmadı? Elden çıkarıldıysa neden hangi ülkeye, hangi şartlarla satıldığı açıklanmadı?

En çok kullanılan yangın söndürme uçağı olan Bombardier Canadair CL-415'in fiyatı yaklaşık 30 milyon dolar. Bugünkü kurla yaklaşık 1,1 milyar TL.

Peki çözüm nedir? Gerekiyorsa 50 tane alınsın. Mesele kaynakta değil, öncelikte. Bu ülkenin o kadar parası elbet var. Ama mesele o paranın kime ve neye harcandığında.

Bakın çok açık söylüyorum: Kamudaki tüm lüks makam araçlarını satın. Diyanet’ten bakanlıklara, belediyelere kadar garajlar lüks araçlarla dolu. Cumhurbaşkanının filosunda 12’den fazla uçak var. İçlerinden yalnızca bir tanesi olan Airbus A330 VIP uçağının tahmini piyasa değeri 350 milyon dolar. Yaklaşık 11–12 yangın söndürme uçağının fiyatına denk geliyor.

Ama olur mu?

Itibardan tasarruf olmaz.

Dünyada da yangınlar oluyor.

İspanya, Portekiz, Yunanistan gibi Akdeniz ülkeleri her yıl orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Ama ne yapıyorlar? Yangın uçağı filolarını büyütüyorlar. 2021 yılında büyük yangınlar sonrası Yunanistan, 20 yeni uçak ve helikopter alımı için bütçe ayırdı. İspanya’daki devlet filosunda CL-215 ve CL-415 modellerinden oluşan 20'den fazla uçak var.

Avustralya tarihinin en büyük yangını sonrasında yangın söndürme kapasitesini %40 arttırdı.

Bizim ülkemizde hiç bir şey değişmiyor.

Gelecek yaz yine yangın tehlikesi var. Ve umarım biz yine aynı şeyleri konuşmak zorunda kalmayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İlker Yıldız Arşivi