
Zeliha Altuntaş
"Bir bayramın doğuşu": 1 Mayıs
"Bütün dünya biliyor suçsuz olduğum. Eğer asılırsam cani olduğumdan değil , emekçi olduğumdan asılacağım."
Albert Persons
İnsanlığın iktisadi tarihi 10 bin yıl önce gerçekleşen neolitik devrim ile başlar ve 18.yy.da sanayi devrimi ile tanımlanır. Tarım devrimi öncelikle Mezopotamya'da üretim biçiminden kaynaklı sınıflar oluşturdu. Köylüler, köleler, tüccarlar, asiller gibi. Üretim araçlarına, toprağa sahip olanlar statü kazanarak sosyo-ekonomik ve siyasal iktidarın da belirleyicisi oldular. Sanayi devrimiyle birlikte ise yalnız emeği ile yaşamını sürdüren yeni bir sınıf oluştu: İşçi sınıfı...
Eski çağ toplumlarında kölelik en alt tabakayı oluştururken Antikitenin iktisadi üretimi köle emeği üzerine kuruluyordu. Kölelik statüsü yurttaşlık hakkına sahip olmayan büyük ölçüde madenlerde ve ağır işlerde çalıştırılan köleler üzerinden evrilip kurumsallaşarak modern kölelik olarak günümüze kadar geldi. Bu çağda ekonomik kaynaklara ve imtiyazlara sahip olan soylular ise günümüzün oligarkları oldular.
Sanayi devrimi, proleterya ve burjuvazi olarak iki temel sınıfı ortaya çıkarmıştır. Üretim araçlarını gasp ederek, emekçinin yarattığı artı değere el koyarak, sömüren kesim kapitalist sınıftır.Yaşamak için işgücünü satmak zorunda kalan, sömürülen kesim ise işçi sınıfıdır.
Sanayi devrimiyle birlikte yaşam koşullarının ağırlaşması, 12 saati aşan çalışma süreleri, güvencesiz çalışma koşulları, salgın hastalıklar proleteryanın hayatını tam anlamıyla cehenneme çevirmiştir.
İşçi sınıfı bu sömürü düzeninin yarattığı yaşam koşullarına karşı başkaldırmıştır. Bu amaçla 1864 yılında Londra'da Uluslararası İşçi Birliği kurulmuştur.
HAYMAREKT MEYDANI'NDAN TAKSİM MEYDANI'NA
1 Mayıs 1886’da ise ABD’nin Şikago şehrinde binlerce işçi, "8 saatlik işgünü" talebiyle greve çıkar. Polisin greve destek veren kalabalığa ateş açması üzerine, 4 işçi ölür, onlarca kişi de yaralanır.
1 Mayısta yaşanan olayları protesto etmek amacıyla 4 Mayıs 1886’da, Haymarket Meydanı’nda binlerce işçi toplanır. Miting sona ermekte iken, kalabalığın üzerine bir bomba atılır. Patlamada 7 polis ve 4 sivil hayatını kaybeder, onlarca kişi yaralanır. Bomba atan provakatörlerin kim olduğu tespit edilemez. Fakat olayın faiilleri olduğu gerekçesiyle 8 işçi lideri tutuklanır ve bunlardan 4'ü idam edilir.
Bu işçi liderlerinden August Spies mahkemede yaptığı savunmada yargıçlara şöyle seslenir "eğer bizi asarak sefalet içinde çalışan ve kurtuluşu bekleyen işçi hareketini engelleyeceğinizi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. Bu kıvılcımı ezebilirsiniz ama bu kıvılcım artık heryerde alevleniyor".
Şikago'da tutuşturulan bu kıvılcım dünyanın her yerinde alınteri mücadelesini alevlendirir...
MEYDAN KARDEŞLİĞİ
Taksim Meydan'ında ise ilk 1 Mayıs kutlaması 1976 yılında DİSK'in öncülüğünde gerçekleşir.
1 Mayıs 1977'de ise Taksim Meydanı'nda 1 Mayıs'ı kutlayan emekçilerin üzerine açılan ateş sonucu 34 işçi yaşamını yitirir.
Haymarket Meydanı'na bomba atan şahısların yakalanmadığı gibi Taksim Meydanı'nda işçilerin üzerine ateş açan failler de hiç bir zaman yakalanamazlar.
1 Mayıs 1989'da Taksim'e yürümek isteyen işçilere açılan ateş sonucu Mehmet Akif Dalcı isimli işçi yaşamını yitirir. 1990 yılında ise Taksim meydanında bayram kutlamak isteyen insanlar kurşunlarla durdurulur, İTÜ öğrencisi Gülay Beceren felç olur.
1977'den itibaren 1 Mayıs Bayramı ile sembolleşen Taksim Meydan'ı bu tarihten sonra emekçilere kapatılıp, yasaklanır.
Taksim Meydanı bugün için de emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesi açısından simgeselliğini korumaktadır.
Son toplumsal muhalefet eylemlerinde de Z kuşağı olarak tanımlanan gençlik bir direniş mekanı olarak Taksim'i işaret etmiştir.
***
Gramsci’nin ifade ettiği gibi: “Sosyalizmi bu nedenle de bekliyorum. Çünkü sosyalizm ruhumuzda hiçbir karşılığı olmayan tüm bu yıldönümlerini çöpe atacak. Ve başka günler yaratacaksa şayet atalarımızdan dolayı kayıtsız şartsız kabul ettiğimiz günler değil, hiç değilse bize ait olan günler olacak.”
Bu anlamda hükümetlerin, dinlerin, egemenlerin değil; yoksul kadın ve erkeklerin, halkın alın teri mücadelesinin şanlı zaferi ile kazanılmış günüdür 1 MAYIS…
İşçinin, emekçinin tarihsel süreç içerisinde bedel ödeyerek vermiş olduğu kollektif direnişin sembolüdür.
Onurlu yaşamın tek koşulu taraf olmaktır, yurttaş olma sorumluluğu ile adil hakça bir bölüşüm için bize ait olan işçinin emekçinin tek bayramı olan 1 Mayıs’larda alanlarda halaylarda tek ses olarak yer alalım.