
Suat Özdeş
Erkek berberi
Neredeyse çocukluktan beri berberimi değiştirmedim. Erkeklerde nedense böyle olur; evlerini, arabalarını, işlerini şıpınişi değiştiren adamlar iş berbere geldi mi tıkanır kalırlar. Berber değiştirmek takım değiştirmekten zor gelir. Berberini değiştirmemek için ayda bir kez trafiğe vs aldırmadan kilometrelerce yol yapan adamları biliriz.
Ben de kendimi bildim bileli berber için Niyazi’ye giderim. Niyazi iyidir ama benden yaşça biraz büyüktür. Oğlu Özkan’ı iyi yetiştirdi, tanıdığımda gencecik bir oğlandı, şimdilerde evli, boyundan büyük iki oğlu olan mahallenin bilinen bir berberi oldu. Elli değilse de kırkın rahat rahat üstündedir.
Mecburiyetler haricinde bir kez Narin’in tavsiyesi ve ısrarıyla -tabii o zamanlar çok gencim- berberi değiştirip fiyakalı bir kuaföre gittim. Berberle kuaför arasında çok keskin bir ayrım olduğuna da ilkin o gün gördüm: Berber sokak arasında olur, kuaför genellikle caddededir. Berberin tabelasından başka bir şeyi yoktur, kuaförün camekânında havalı fotoğraflar yer alır. Yine berberde sabit duran bir askılık bulunurken kuaförde havlular mutlaka dolap içinden katlı çıkarılır. Ve en kritik husus: Berberde saç yıkamak için başınızı öndeki lavaboya eğersiniz ama kuaförde bu lavabolar geridedir, boynunuzu o girintiye oturtur ve başınızı arkaya atarsınız.
İşte Narin’in beni gönderdiği o kuaför de böyleydi. Hayatımda ilk defa saçımı kesen, üstelik de bu eylemi fahiş fiyata yapan adam, yıkamak için başımı arkaya yaslamamı istedi, dediğini yaptım. Oysa, bu saç yıkama işinin de bir raconu vardır: İlk şampuan saç kırpıklarını alır götürür. İkinci şampuanın faydası, kafatasına yapışan inatçı kırpıkları götürmekle kalmayıp bir de berberin saçınızdan akan şampuanlı suyla yüzünüzü yıkamasına imkân sağlamasıdır. Berber koltuğuna oturan kişi, yüzü yıkanırken nefesini tutacağını ve avuç içinin ağzından uzaklaştığı o kıpkısa anda tükürüğünü bu şampuanlı suya karıştıracağını bilir. Bu işlemin ardından suratınız havluyla sarıp sarmalanırken koltuğa yaslanmanızla birlikte bir pamuk parçası kulaklarınızın içinde yolunu arar. Dört başı mamur bir muamelenin ardından berber dükkânından çıkarsın.
Fiyatı katmerlenmiş olsa da o gittiğim kuaförde -ve öğrendiğime göre fiyakalı kuaförlerin tamamında- hizmet kalitesi yetersizdir. Berber, kuaför olduğu anda müşterisinin yüzünü yıkamaz. Saçtan akan şampuanlı suyu avucunun içiyle şöyle bir yüzünüzde gezdirmediği gibi size “lavabo orada, yüzünüzü yıkayabilirsiniz,” demekten de geri durmaz.
Berberle kuaförün bir diğer mühim farkı da şudur: Konuşmayan berber, geveze kuaför olmaz. Berberin temel varoluş sebeplerinden biri mahallede olan biteni ve futbolla siyasete dair en sıcak kulis bilgilerini ve tabii ki çapkınlık hünerlerini böbürlenerek anlatmasıdır. Dünyayı yöneten beş ailenin arasında geçen diyalogu berber bilir mesela. Ligde dönen şikeyi, gazete sayfalarına düşmemiş transfer dedikodularını, siyasete dair en mahrem bilgileri, olayların perde arkasını berber size mutlaka anlatır. Hep bir kulağı kesik, eli kolu uzun bir müşteri vardır, o demiştir ki, işte gördüğün gibi değil demiştir, o iş alında böyle oldu demiştir. Bu bilgileri aktarırken berberin sesini iyice küçültüp neredeyse fısıldaması da işin şanındandır. Kuaförünse bu konulara dair zerre bilgisi ve fikri yoktur.
Hizmeti kıt camekânı havalı kuaförler daha beterdir ama berber fiyatları da son zamanlarda uçtu gitti. Hani emekliler için ülkedeki her şeyi ucuzlatma kampanyası var ya birileri de buraya bir düzenleme getirse iyi olacağı kanaatindeyim. Saç kesimi şu kadar para diyor, ama olmaz. Saç var, saç var. Düşünün yani, benimki de saç, nedense bizim sitede artık yazı yazmayan Yavuz Değirmenci’ninki de. Maşallah Yavuz Bey’in yaşı herhalde benim yarım kadardır ama ömrüm boyunca toplamda o kadar saça sahip olmadım. Aynı berberin yan yana koltuklarına otursak, aynı parayı ödeyeceğiz. Hakça mı bu?
Hesap ortada: Türkiye’de 5.5 milyonu kamuda olmak üzere yaklaşık 33 milyon çalışan var. 16 milyon kadar da emekli -kabaca Hollanda kadar. Mesela, Kırıkkale gibi şehirlerde emeklilerin sayısı, çalışanları geçti. Şu özel sektörde çalışanlar biraz daha üretsinler de biz emeklilerin berber masraflarına da devlet biraz sübvansiyon sağlasın. İkramiye artırana kadar berberlere mecburi emekli tarifesi, olmadı bir narh koyun.